29 Mayıs, 2015

Kreş ve 3 yaş sorunsalı

Büyük oğlum İ. bu ay itibariyle 3yaşını dolduruyor. Resmiyette anaokullarına kayıt yaşına giriyor kısaca. Bu nedenle son iki haftayı bu konuyu düşünerek, konuşarak ve bazı gezilerle geçirdik. Şimdi başlayalım özete:
Öncelikle ihtiyaç ve beklenti listemizi yazayım.
1.Benim ilk amacım birlikte oynayabileceği, enerjisini atabileceği bir ortam bulmak.
Çözüm: Ya oyun grubu/anaokulu ya mahalleden arkadaşlar ya da kuzen/yeğen gibi akrabalar. Sonuncu seçenek birçok insanda olduğu gibi bize de uzak. Mahalle içinde de bir-iki kişi hariç denk gelmedi. Onların da bizim de aile olarak farklı telaşlarımızın olması zamanların çakışması kötü denk geldi maalesef. Geriye kalanlardan ilk önce oyun grubunu denedim. birçok yere bir oyun grubu kurmak istediğimi belirten mesajlar, postlar bıraktım. Bakalım oluşturmaya çalışıyoruz halen. En son seçenek ise anaokuluydu. Sonra bunu değerlendirmeye başladık.

2.Dini ve manevi eğitim için artık benden birşeyler almak istemiyor.
Çözüm: Ya zorla ben anlatacağım yahut başka birinden talim edecek bunları. Topu başkasına atmak çok daha kolay geldi gözüme.

3.Evde çok sıkılıyorum. İnsan yüzüne hasretim.
Çözüm: Arkadaş ortamı bulmak yahut işe başlayıp çevre edinmek yahut komşuluk ilişkilerini geliştirmek. Komşuluğu çok severim. Lütfen bir not olarak bu yazıyı okuyan herkes kendini sorgulasın: En son ne zaman ihtiyaç harici komşunuzun kapısını çaldınız? Burada yaş olarak onlardan küçük oluşum, buralı olmaları gibi etkenler komşuluk ilişkilerinin hiç olmamasını sağlıyor. Üstelik iki çocukla gidebildiğim tek Yasin gününde oğlanların uyku saatlerinin çatıp uykuya dalamamaları orada çıkan rezalet bir daha utanıp gidemememe sebep oldu. İnsan çocuğundan utanır mı demeyin. eğer en küçük çocuğu liseye giden bir eve 0-3 yaş grubu iki erkek çocukla giderseniz ev sahibinin gerilmesine neden olabilirsiniz. O gerilmese güleryüzünü esirgemese de siz rahatsız olursunuz etraftaki değişik nesneleri inceleyen, elleyen, yerini değiştiren iki bıdıktan. Bu seçenek elenmiştir.
İşe başlamak için okula ziyaret düzenledim. Gelirsem çalışma koşullarının nasıl olacağını oturduk konuştuk. Öğretmen olmam hasebiyle yazın çalışmam taraftarı değildi eşim. Ben ise biran önce evden kendimi atmak insanlara karışmak istiyordum. Biz de şöyle bir karar aldık. Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında çalışacağım; ev içi/dışı gösterdiğim performansa, çocukların ayrılık kaygı düzeylerine bakarak Eylül'de yeni yılda başlayıp başlamayacağıma karar verecektik. Bütün bunları neden geçmiş zamanlı yazıyorum çünkü birçok şeyi az sonra yazının devamında anlatacağım gibi karara bağladık. Ve böylece buradaki iş hayatım başlamış oldu.

Gelelim bu sorunsalların nasıl çözüldüğüne... Anaokulu ziyaretleri başlattık. Önce en yakın devlet okulundan başladık mesafe olarak eve 10 dk. yürüme mesafesinde ve buranın köklü okullarından biri. İlk tecrübemizi burada yaşadık. Kapıdan içeri alınmadık 1Haziran'da fotoğrafını al da gel önkayıt var dediler. Yetkili biriyle görüştürmediler öğrenciler çıkıyor olmasına rağmen. Hangi kitapların, yayınların izlendiğini öğrenemedik. Bahçesi çok güzel gelmişken çocuk da varken oynasınlar dedik ve bu arada veliler ile sohbet ettim. Fiyat gayet makul sabah grubu 65 tl. Öğretmen ancak Eylül'de ihale kimde kalırsa şeklinde belli oluyor. Her sene her grubun öğretmeni değişiyor. Sonra annemin umre dönüşü sunumlarını izlediği hayran kaldığı bir dini cemaatin buradaki anaokulu bulundu isim alındı, randevuya gidildi. Mekan olarak tripleks bir villa. Bahçesine bile değil ara kat yatak odaların girişine oyun parkı konulmuş. Nefes alacak yer yok gibi. Eğitim güzel. Kapıdan girişte çok güzel dualı sesler karşıladı bizi şansımıza, bizimkinin de ilgisini çekti bayağı. Hatta müdüre hanımla konuşurken bir sınıfta misafir olmasını rica ettim. Gayet uyumlu şekilde gitti dönüşte sınıftan çıkaramadım ki oyuna bile dahil değildi o an. 3 yaş grubu için Kur'an değil, sadece manevi değerler eğitimi uygulandığı, 1 sene içinde namaz surelerinin ezberletildiği onların daha ileri düzeyde birşeye karıştırılmadıklarını anlattı bana müdüre hanım. Ecdad gibi 4 yaş 4 ayı bekliyorlarmış. Onu dolduran Kur'an talimine başlıyormuş öncesi değil. Kafamda soru işaretleri ile ayrıldım oradan da. En önemli soru işaratleri e zaten evde bunları ben yapıyorum ve tüm gün kalırsa derslere tam girebiliyor yarım gün seçeneği için tasarlanmamış plan. 3 yaşındaki çocuğun tam gün anneden ayrılması hiç mantıklı gelmemiştir bana. Son olarak ücret de belirteyim yarım gün 400, tam gün 500 tl. Servis hariç. 100 tl de o tutar deseniz yarım gün 500 tl ye geliyor.
Sonra telefonda tanıştığım okul arkadaşım başka bir yeri tavsiye etti. Kızı 34 aylıkken başlamış, şimdi 48 aylıkmış ve Kur'an'a geçiyorlarmış. Ona da heves ettim. Sübyan mektebi denilen yerlerden. Yalnız o da tam gün gibi 9-15 arası imiş. Arkadaşın evi yakın olmasına rağmen 4'te ancak evde oluyormuş servisle. Bize uzak olduğu için çocuğun sabah 7.30 da çıkıp akşam 17'de gelmesi gerekiyordu. Babası bile bu kadar dakik mesai yapamıyor. Bu seçenek de bu yüzden yine elendi.
En son meşhur anaokullarından birine gittik. Yoga,tenis,yüzme,piyano,yaz okulu, buz pateni ne ararsanız var. Görüşmeye gittiğimde bunların hiçbirinin 3 yaş grubuna olmadığı -belki yoga- bilgisini aldım. Fiyat olarak aylık 850 tl. Servisi bile soramadım. Yarım gün kabul edilmiyor zaten prensip olarak. Bahçesine hayran kaldım ev kadar yer ayrımışlar çok güzeldi. Etkinlikleri sergi yapmışlar bizimkinin çok ilgisini çekti, benim de tabii.. Müdürün yanında rahat durmayınca sergi alanında gezdi. Yaz okulu için belki değişiklik olması adına düşünülebilir. 1 aylık yaz grubu 650 tl. Biz 15 günlük tarife düşünüyoruz arada bayram olduğundan dolayı düşünürsek de.
Sonra ne mi oldu, bazı yazıları okudum ve kafamda yeni şeyler belirmey başladı... Hadi buyrun ikinci yazıya..

25 Mayıs, 2015

Özel Günlerinizi Nasıl alırdınız?

Özel gün deyince önce anlaşalım menstruasyon periyodundan bahsediyorum bu yazıda. Diğeri bizim hayatımızda pek yok maalesef zaten..
Evlilik hayatımın 18 ayı hamilelik+23 ayı emzirmeyle geçti. Bu sadece ilk 3 ay hariç anlamına geliyor. İ.'den sonra 6. ayda normal döngüme girerken H.'de ek gıdaya geç geçmemizin etkisiyle bu 7.5 ayı buldu. Lakin herşeyin doğalını aradığım gibi 6. aya yetişmek üzere bunun da doğalını aradım. Çok afedersiniz pedler beni çok rahatsız ediyor. Bir marka dışında hiçbirini kullanamıyordum en bilindik marka sanmayın ama. Tahriş, koku gelmesi, kötü görüntü.. bunlar insanı kadınlığından soğutan şeyler. Halbuki Allah ne kadar güzel bir mekanizma halk etmiş kadının içinde. Vücuttaki tüm pis kan çekiliyor bu dönemde.  Üstelik en kolay hamilelik belirtisi de bu. Yani doğal test olursan sorun yok olmazsan kork/heyecanlan. Bu güzelliği bir de keyfnce yaşayamamak var ben gibi. dayanılmaz ağrılar, hastanelere düşmeler ilk gençlik yıllarımdan beri başımın belası. Kimi evlen geçer dedi, kimi doğur geçer. İkisini de yaptım geçemdi :)
Normal ve sağlıklı bir kadında adet döngüsü hicri ayın son iki ve ilk iki günü arası olan 4 günlük sürede başlarmış.  Sebebi ayın yaptığı med cezir etkisiymiş. 5 günden fazla sürmesi de anormal karşılanıyor Gerçek Tıp kitabında. Hele sancıların hiç adı geçmiyor. Normal süreçte niye sancı olsun ki?
Tüm bunların üstüne bir de pedlerin sancıları arttırdığını, tamponların Toksik Şok Sendromu'na yol açtığını okuyan biri ne yapar? Daha da çok araştırır. Ben de araya araya menstruasyon kaplarını buldum. Sonra da dunyayikurtarankadinlar a rastladım. İlknur Hanım sağolsun bana çok yardımcı oldu. Hem seçimde, hem boyutta; yetmedi kumaş pedler diktiğinden bahsetti. Ben de hepsini birden istedim. Kumaş pedler aynı bebek bezi mantığında tasarlanmış içine havlu koyup kullanabileceğiniz ürünler. İçine dikili halde isterseniz o da mevcut. Bir hafta içinde elimdeydi istediğim herşey. Sağolsun kargo parasını bile bizatihi kendisi ödemişti bir incelik gösterip.
Ben de tipik yurdum insanıyım senelerce farklı endişelerle büyütüldük. Benim vücudum, benim özgürlüğüm demedim diyemedim hiçbir zaman, demeyeceğim de. Benim vücudum ama Allah'ın emaneti bana bir gün hesabını sorar diye düşünürüm; öyle inanırım. O yüzden bekarken bunların kullanılmasını tasvip etmiyorum. Başta içine birşey sokma fikri çok kabaca ve itici geldi. Lakin ilk denemede -normal günde- içimden çıkan yeşil iltihapları görünce içimin aslında istemediğim birçok şeyi barındırdığını fark ettim. Yani dokunulmamış değildi, mükemmel değildi. Dengesini içeri geçici birşey sokarak bozmuş olmayacaktım. Kalıcı şeyler sokulmasını doğum kontrolü amaçlı bile olsa doğru bulmuyorum şahsen.Velhasıl gelelim deneme sonucumuza.
SONUÇ: Tüm ürünler benden tam not aldı. hiçbir ağrı, sızı yaşamadan günler geldi geçti gitti.; tam da kitapta yazdığı üzere. Bebeğime kumaş bez almakla ne kadar doğru bir hareket yapmış olduğumu da daha iyi anladım. bu konforu yaşamamda emeği geçen, fikir verenlerin yüreğine sağlık diyor ve teşekkür ediyorum.

Bizim Tİ Maceramız vol2.

Sözü hiç uzatmadan kaldığım yerden devam edeyim yazıma. H. 8 aylık ve ben Tİ talimine hayırlısıyla başladım. Neler mi oldu? Önce sinyalleri kestiremedim. Sonra bez değiştirdiğimizden mi (part time hazırdan full time kumaşa geçiş) yoksa dönemsel mi olduğunu bilemediğim bir şekilde kaka yapmamaya başladı. 5-6 gün civarında bu yüzden sadece çiş talimi yaptık. Tam günü gününe olmasa da günlük gibi yazmak istiyorum bu kısmı:
1.GÜN:(1-2-3 de denebilir.)
  • Alt açıldı, bebek artık bezsiz bebekti. Emzirmede değil, öncesinde değil, her emzirme sonrası 10-15 dk da bir yaptı sağolsun. Emekleme döneminde olduğumuz için bayağı bir yer sildik.
  • Uykuda sürekli ıslak kalktı, her ıslandıkça ağladı uyandı uyku düzeni mahvoldu gündüz için.
  •  Uyanık olduğu iki saat boyu sürekli wc ye taşınan anne bazen eli boş dönmenin de verdiği can sıkıntısıyla eşikten banyonun içine salma yöntemi uyguladı :)
  • İşaret kesinleşti: Göz ovuşturma.
4.GÜN: (4-5-6.Günler)
  • Nirvanaya çıktığım 2 gün :) Her wc ye gidişte eli dolu döndük, ikimiz de çok mutlu olduk bu iletişimden. Hatta bir keresinde hala tesadüf olduğunu düşünüyorum. İhtiyacı gelince banyo kapısına emeklediğini ve tırmanmaya çalıştığını gördüm. koştum yetiştim ve sonuç: evet, ihtiyacını gördü. 
  • 15 dklık  aralıklar bazen bir saate bazen iki saate kadar çıktı, ben de şoktayım.
  • İlk kakamızı wc'ye yetiştirdik.
  • Geceyi de işe dahil ettik. Gündüz posta posta kıyafet yıkadığım yetmiyormuş gibi şimdi bi de gece kazaları için ek çamaşır çıktı. Uykudan bağırarak uyanıyor. İhtiyacı olduğunu anlıyorum altını açıyorum ama yapmıyor emmek istiyor. Bayağı bir olay çıkıyor bu konuda sonunda tabii ki onun dediği oluyor ama çok ani pozisyon değiştirdiğimiz için -4 kişilik yatak odaında başka bireyleri uyandırmamak adına- bezi henüz bağlamamış oluyorum ve o anı değerlendiriyor her seferinde. Pijamalar da nasibini alıyor tabii :) olsun o sonrasında daha mutlu uyuyor ya, değer bence. Hem bu sayede gecede en kötü 2 saatte bir uyanma sebebinin çiş olduğunu anladım. Yalnız emmeden yapamıyoruz yapmıyoruz bu yüzden sabaha kadar kısır döngüde bocalıyoruz. Keşke biri bir akıl verse?
2.HAFTA:
  •  Eve misafir gelişiyle hayat değişti. İşler sıklaştı, dışarı çıkmalar arttı. Üstüne bu hafta işe başlama durumları olunca çok sıkı takip olmadı. İşaret kayboldu. artık gözleri ovuşturmak sadece "uyku geldi" anlamına geliyor.
  • Yeni işaret bulma arayışları içerisindeyiz. Durum eskiden beter. Banyonun içinde kapı sapı tutmacalar, çamaşır makinesi incelemeceler ve bilumum atraksiyonlu hareketler ve bağırışlar arttı. İşim zor.
  •  1saatlik wc sıklığı 25 dk ya kadar indi. Ne kadar yükselirsen iniş o kadar set oluyormuş onu anladım. 25 dk yı da tespit edene kadar bi dolu makine daha çamaşır çıktı bana :)
  • Halen işareti çözmeye çabalıyorum çok kesin değil ama tırmanmaya çalışıyor bana. Bazen silkeleniyor. bazen sessiz duruyor dalıyor gibi. bazen de inanılmaz çığlık atıyor. Öncesi eylemler farklı olsa da sonuç hep aynı.
  • Kakayı da yakalayamadık halı değiştirmek durumunda kaldık. Çok ilginç önce çiş 5-10 dk sonra kaka tam bitti derken 5 dk içinde yeni çiş yapıyor. Kaka saatimiz de yok ki bilelim. Evrensel normlar bize uymuyor bu noktada.
  • Gece aynı şekilde devam ediyor. Yedek bez bulundurup onu basıyorum olası bir fışkırmaya karşı :)
  • evdeki misafirlerin baskısıyla başa çıkamadım. Kumaş bezlerimiz de hava koşulları nedeniyle kurumadığı için hazır bez aldım :( bezleri sürekli kontrol ediyorum kurumuş mu diye ama tam 3 günde kurudu kurutma makinesinden çıkanlar. Bambunun dezavantajı bu olsa gerek. Ek bez düşünülebilir yahut da havalar nasılsa iyi olacak deyip birkaç deneme daha yapılabilinir. Bebek daha çok bezsiz gezdirilir.
  • Bezsiz gezen ve emekleyen bebeğin üşüyen bacak ve poposunu örtmek adına tayta ağ kısmından bir üçgen makas atıldı. sonuç penis ve anüs dışarıda gerisi tayt içnde sıcacık :)

NOT: Yazılar güncellenerek kaldığı yerden devam edecektir.. Okuyanlar lütfen benim umutsuz olduğumu sanmayın, zorluklarını yazıyorum çoğunlukla çünkü "annelik herzaman tozpembe değil" :) gerisi o mutlu oluyor siz mutlu oluyorsunuz. Onu anlatmaya hacet görmedim.


18 Mayıs, 2015

Bizim Tİ- tuvalet iletişimi maceramız-1


İlk defa duyanlar olabilir ama ben Tİ ile büyütülmüş bir bebeğim. Ne demek bu Tİ? Tuvalet iletişimi.. Yani tuvalet eğitiminden ve tuvalet alışkanlığından fersah fersah ötesi.. Neden bu kadar uzak kavramlar peki?  Çünkü diğeerleri için çocuğun olgunlaşma düzeyi yani kas kontrolü kavramı beklenirken bunda doğumla birlikte başlıyor süreç.
Beni bu yöntemi kullanmaya ikna eden yine sevgili merhume Aidin Salih oldu. Hazır bezlerin zararlarını öyle güzel anlatmış ki kitapta. Bir de Allah'ın bebeklere bir nevi kendini temiz tutma refleksi verdiğini.. işte bunlar da o satırlar..


 Sonra düşündüm annem beni pamuklu bezlerle büyütmüştü ve 9 aylıkken tuvaletimi söylemeye başlamıştım. Tabii o zaman hem konuşuyor hem de yürüyordum. Gezmeye gittiğimiz evin tuvaletini beğenmemiş altıma da yapmamış huysuzluk yapmışım bir gün. Ev sahibi nesi var diye sorunca anneannem sağolsun patlatmış bombayı:"Tuvaleti yabancıladı burada yapmam diyor eve gitmek istiyor".. Anında trend topik olmuşuz ortamda tabii :)  O günden sonra 2.5 yaşına kadar bez yıkadım diyor annem. Teyzelerde amma göz vardıya yorulur bu olay bizim evde yıllardır.. Sütannem dediğim mübarek kadın da 4 kızını da bezsiz büyütmüştü; inek, tarla işlerine ve evde birlikte yaşanan akrabalara rağmen. 6aylıktan itibaren bebeklerin her sabah kalkınca elini yüzünü yıkaması ve mutlaka leğene tuvalete oturtması meşhurdur ailede.. Bu kadar yoğun bir insan bile bunları yapabiliyorsa ben de yapmalıyım dedim kendime. Tabii bu fikrin ilk olgunlaşma süreciydi.
İkinci adım da büyük oğlumun 2.5 yaş sınırına yaklaşıyor oluşuydu. 19 aylıktan itibaren denemeye cesaret bile ettirmemişti beni. Kakasını yapar 5-6 saat hiç rahatsız olmadan gezerdi değiştirtmezdi de. İki kişi alt değiştirirdik biri tutar biri altını alırdı. İki yaşını doldurduğu yaz birkaç kez denedim o da ayrı bir yazı konusu olsun, uzun hikaye.. Efendime söyleyeyim ben bu veledin altına çiş yapacağı zamanı anlayıp saatini hareketlerini bilip wc'e yetiştiriyorum ya nasıl bir sevinç bende sormayın gitsin..Yaaa dedim bu ne güzel şey böyle.. Çocuğunu içgüdüsel olarak hissediyorsun bundan güzel his var mı? İkinci bebeğimde daha erken hissetmek istedim. Ama önce altyapıyı hazırlamalıydım.
Hazır bezlerden kurtulmaya odaklandım önce.. Pamuklu bezlerde çok daha kolay alışırdı bebeğim. Aksilikler, aksilikler derken Mayıs başı yani tam 8 aylık olduğumuz dönemde her şeyi hazır hale getirdim. Şimdi artık işaretleri çözmem gerekiyordu...